Özgürlük kavramı serbestlik veya aşırı serbestlik anlamında yorumlanabilir.
Isaiah Berlin negatif özgürlüğü dışsal bir etki olmama durumu olarak, pozitif özgürlüğü ise birşeyi yapabilme özgürlüğü olarak görür. Özgürlük kişinin istediğini yapması, baskı ve sınırlamaların olmaması durumuysa hiçbir baskı ve sınırlamanın olmadığı bir durumdan mı bahsediyoruz yoksa bazı özgürlüklerin sınırlana bileceğini kabul mü ediyoruz.Liberal teoride, özgürlük HAK çerçevesinde tanımlanır, kişinin hakları
çerçevesinde hareket etmesi, bu çerçevede hareket ettiği sürece özgürdür. Örnekle
açıklamak gerekirse kapalı yerlerde sigara içme yasağı, kişinin hakkını
sınırlandırır çünkü sigaranın insan sağlığını olumsuz etkilediği ve içilmemesi
yönünde genel bir kanı vardır. Bu tür yasaklamalar kişilerin haklarının
zedelendiğini, haksızlığa uğradıklarını, özgür olmadıklarını düşünmeye iter. Liberal
teoriye göre sigara içen kişinin durumuna bakarsak serbestlik ve aşırı
serbestlik halinin HAK üzerinden tanımlandığı, serbestlik kişinin bu hakları
çerçevesinde hareket etmesi, aşırı serbestlik hali ise bu hakların ötesine geçmesi
şeklidir yani kişinin haklarının ötesine geçmesi. Kişinin kapalı alanda sigara
içmek istemesi, yaşamını kısıtlama olmadan kendi isteği doğrultusunda yaşamak
istemesi, bunun kendine verilen haklar çerçevesinde gerçekleştirir burada kişi
vatandaşlık hakları çerçevesinde özgürdür ama yasaların ve kanunun dışına
çıkarsa burada başkalarının haklarını ihlal eder ve bu noktada aşırı serbestlik
durumuna geçer. Hak temelli özgürlük teorisinde haklar birbirini dengeler örnek
verecek olursak işçilerin hakkı işverenlerin haklarını dengeler. Hak tanımı çok
net olmaya biliyor ve toplumsal yapılar arasında farklılık gösterebiliyor,
sosyal haklar sağlık, eğitim gibi hakları Neoliberalizm büyük ölçüde bireyin
kendisine verebiliyor.
Liberal teori ve özgürlüğü temel
alan teoriler hakkı baz alarak insanların HAKLARI çerçevesinde hareket etmeleri
özgürlükleridir ama bunu aştığı noktada yani kapalı alanda sigara içmek aşırı
serbestlik alanına gireceğinden özgürlüğü kötüye kullanmış olur.
J.S.Mill “özgürlük üzerine”
makalesinde bireyin özgürlüğünün sınırlamanın tek meşru yolu başkalarına zarar
verdiği noktadır der, bu bakış açısıyla kişinin kapalı yerde sigara içmek
istemesi başka bireylere zarar verdiği noktada bu özgürlüğü
sınırlandırılabilir. Özgürlük birinin zararına yol açıyorsa aşırı serbestlik
durumu olur. Bireyi sınırlamanın tek yolu başkalarına zarar verme durumunda
olur, yani zarar vermek aşırı özgürlük, aşırı serbestlik alanına girer. Kolektif
düşünce, toplumun sahip olduğu düşünce ile toplumla birey arasındaki gerilime
bakıyor. Sorulan sorulardan biri yönetenlerin despotluğuna karşı birey nasıl
korunacak, yöneticiler hangi koşullarda bireye dokunamaz tartışmaları iktidarı
sınırlandırma yöntemlerini ortaya çıkartıyor. J.S.Mill gelinen noktada halkın
ve yöneticilerin iradesinin örtüştüğünü söylemektedir.
Kapalı yerde sigara içme yasağı kişinin
hakkını, özgürlüğünü kısıtlamasına rağmen bunu kısıtlayan yönetimin halkın
oyuyla seçilmesiyle genel halk iradesinin yansıması olarak halkın görüşünün de
bu yönde olduğu varsayılır dolayısıyla halk kendi kendinin özgürlüğünü
kısıtlamaz, sadece toplumun yaşamının bireysel yaşamın önünde tutulduğunu
görürüz. J.S.Mill halk iradesinin çoğunluğun iradesi olduğunu bireyin
özgürlüğünün tanımlanması gerektiğini söyler, kolektif düşünce aslında bireyin
bağımsızlığına bir baskı yaratıyor der. Bu açıdan toplumun birey özgürlüğüne
müdahale etmesi ancak bireyin başkasına zarar vermesi durumunda olabilir.
Kişinin kapalı bir kafede sigara içmek istemesi kafedeki diğer kişilerin zararına olacaksa toplum bu duruma müdahale edebilir burada toplumun örtüştüğü yönetim de aynı oranda müdahale edebilir. Kişinin iyiliği için bile olsa kişinin kimseye zarar vermeden sigara içmesine toplumun müdahale hakkı olamaz. Bireye müdahalenin meşru olması için davranışının mutlaka zarar verecek nitelikte olması gerekir.
Bireyin davranışını ikiye ayırırsak
birey başkasını ilgilendiren davranışından sorumludur diğer davranışları
bireyin kendisini ilgilendiren özel alanıdır burada birey tümüyle özgürdür. Kişinin
boş bir odada tek başına sigara içmesi bu bağlamda kendi tercihidir ve bu
özgürlüğü başkasına zarar vermediği için kısıtlanmaz. Çocuk ve bakılmaya muhtaç
olanlar ise kendi eylemlerine karşı korunmalıdır, bu kişilerin eylemlerine müdahalenin
meşru olduğunu söylemektedir. Isaiah Berlin, iki özgürlük kavramını tanımlar,
negatif ve pozitif özgürlük. Negatif özgürlük, dış engellerin olmaması durumu
bu anlamda negatif engellenmemiş eylem. Kant aklınızı kullanmaya cesaret edin
der. Seçme özgürlüğü negatif bir özgürlüktür bireyin sigara içmeyi seçmesi bu
anlamda negatif özgürlük, müdahale edilemez çünkü birey kendi kararını
verebilir. Pozitif özgürlük ise kişinin eylemde bulunabilme özgürlüğüdür. İnsanın
kendi kendini gerçekleştirmesidir. T.H.Green, pozitif özgürlüğü ilk tanımlayan
teorisyen olarak pozitif özgürlüğü, bireylerin kendileri için en iyiyi yapma
kudreti özgürlüktür der. Devlet müdahalesiyle bireyler en temel kaynaklarda eşit
olmalı ki özgür olabilsinler. Devletin sosyal desteğini meşrulaştırır, sosyal
devlet kişilerin özgürlüklerini genişletir ve kendilerini gerçekleştirmelerini
sağlar Marksizm ideolojisi ise özgürlüğü pozitif özgürlük olarak tanımlar.
Rousseau, Genel irade üzerinden kişinin kendi yaptığı kanuna itaat etmesi.
Birey yaşamını tercihlerine göre
yaşaması için, kendini gerçekleştirmesi için, en temel kaynaklara sahip
olmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder
yorumla